Buradan arayabilirsiniz

Buradan arayabilirsin

10 Kasım 2013 Pazar

HEDİYE PAKETİ :D



Merhaba merhaba merhabaaaaaalaaaar,

Nasılsınıııız?Neler neler yapıyorsunuz?
Yoğunluktan vakit bulup blog alemine dalamıyorum ama gönlüm hep buralarda.
Her gün takip ederek keyiflendiğim, canım arkadaşım Esen'imi bile takip edemez oldum.
Arada blogumu tık tıklıyayıp, nerelerdesin?Niye yazmıyosun? diye beni dürterdi :D ama şimdilik ellemiyo beni.
Ellemiyo ama hiç de atlamıyo, unutmuyo. Yaptığı güzel işlerin en güzellerinden bir paketle çaldı kapımı :D

11 Eylül bizim evlilik yıdönümümüz.Esen'im o gün, çok güzel bir kalp çalışmıştı ve ben de onu sahiplenmiştim o gün için :D hatta facebook profilim kendisi :D
Tamam dedi, o senin artık.
Unutmamış canım arkadaşım, geçenlerde adresimi istediğinde çok heyecanlandım.Ankara'ya geliyor diye öyle heyecanlanmışım ki küçük bir bildirim karışıklığıyla baya baya kurulmuştum Ankara'ya geliyor diye :D
Neyse çok uzattım, paketimiz geldi.Evde bulamadıkları için,şubeden almaya gittik bir arkadaşımla.
Giderken her yer kapkaranlıktı, elektrikler kesilmişti.
Eywaah! dedim paketi vermezler :D
Kapıda evin adresini söyleyince çocuk" gelin ben vereyim" dedi.
Paketi aldık ve hemen oracıkta paketi açıp baktık :D :D 
Bir süre sonra halimize gülmeye başladık ve paketi toplayıp incelemeye arabada devam ettik :D
Canım Esen'iiim, ben gönderdiklerine çok sevindim ama çocuklar benden daha çok sevindi ve mutlu oldular.

Zorla fotoğraflarını çektiğim çocuklarım, büyük bir hevesle poz verip, bir de el salladılar sana :D
O kadar beğenip, heyecanlandılar ki etiketleri yapıştırdıkları yerlerde çekmek zorunda kaldım :D
O güzel yüreğine sağlık, ellerin dert görmesin inşallah.
Çooook ama çooook teşekkür ederiz.
Öpüyorum seni.
 Nazarlık kapıda yerini aldı bilee :D

 Aynayı Sena kaptı :D Kalbimin yeri belli zaten ;)

15 Eylül 2013 Pazar

TEKRAR ÖĞRETMENLİK :D

Merhabalaaaar,
Evet, uzunca bir aradan sonra mesleğe bir dönüş yapıyorum yarın.
Çocuklar doğana kadar öğretmenlik yapmıştım.
Çocuklarımı kendim büyütmek istediğim için ara verip onların biraz yola girmesini bekliyordum.
Bu kadar uzun bir ara olunca "acaba yapamaz mıyım?" diye soru işaretleriyle doluydu kafam o kadar ki buna kendimi inandırmıştım.
Elbette işe başladığımda üstesinden gelebilir, layığıyla yapmak için elimden gelen çabayı gösterirdim.
Ben, çocuk gelişimi okumaya ortaokulun ikinci sınıfında karar vermiş,kafaya koymuştum.Çocukları o kadar çok seviyordum ki yapılabilecek başka bir meslek düşünmüyordum.
İnandığım yolda ilerledim ve önce kız meslek lisesinin çocuk gelişimi bölümünü bitirip Okul Öncesi Öğretmenliğinde lisansımı tamamladım.
1995-2005 senelerinde kısa süreli aralarla mesleğimi sürdürdüm.
Teknolojinin büyüklüğüyle :D şimdi facebookta ilk öğrencilerimle görüşüyorum.
Onlar şimdi 24 yaşındalar...
Okul öncesi öğretmenliği, diğer branşlar içinde en nankör branştır.
Neden mi?
Çünkü mezun ettiğiniz yaştaki çocuklar sizi hatırlamaz yada hafızasında olsanızda isminizi çok iyi hatırlamaz.
O yüzden buırada ebeveynlere çok iş düşüyor :D
mezun olduğu halde arayanlarla iletişim kesilmiyor.
Bir öğretmen içinde, çocuklarının geleceğini görmek çooook mutluluk vericidir.
Bu söylediğimi belki de çürütecek bir örnek yaşadım aslında :D
Geçen sene facebooktan birisi beni eklemişti.İsim çok tanıdıktı ama ne resimden ne isimden kim olduğunu çıkartamamıştım.Bir mesaj yolladım, kim olduğunu ve beni nereden bulduğunu soran.
Gelen cevap beni o kadar mutlu etmişti ki size anlatamam.
"Öğretmenim sizi ..... Anaokulundan biliyorum, benim sınıf öğretmenimdiniz.Sizi diplomamda yazan isminizden buldum"
Arayan buluyor elbette.
Neyse aslında hiiiç bunları paylaşmayı planlayarak oturmadım bilgisayarın başına :D ama burası günlük değil mi? Gönlümüzden ne gelirse onu aktarmıyor muyuz?
İşte böyleeeee, 
yarın çocuklarımın geçen sene gittiği anaokulunda göreve başlıyorum.
Lütfen benim için dua edin çünkü çok heyecanlıyım :D sanki ilk defa göreve başlıyormuşcasına.
12 erkek 7 kızımın olacağı 19 kişilik bir sınıfla BİSMİLLAH diyeceğiz.
Acaba nasıl çocuklar,nasıl veliler?
Bu işe başlamamda bana çok büyük destek veren, geçen sene kızımında öğretmeni olan Fatoş KOÇAK sana çooook teşekkür ederim.
Fatoş öğretmenim olmasaydı aklıma bile gelmezdi tekrar dönmek.
Yarın sizlerle ilk günümüze ait renkli kareler paylaşmayı umut ediyorum.
Şimdilik, okulda geçen sene sevgili eşimle taptığımız aile katılımı etkinliğinin fotoğrafıyla idare ediniz efem
Sevgileeeeer

13 Eylül 2013 Cuma

ÖÖÖYLE BAKIP BAKIP İÇ GEÇİRMEKLE OLMUYOR :D

Merhabalaaaaar,
Başlığı okuduğunuzda, ne demek istiyor acba? diye geçirmiş olabilirsiniz :D
Ben de yaptığım bu işe girişmeden önce bloglarda görüp, bir gün bunu yapmalıyım diyordum veeee yaptım.
İnanın bana işe giriştikten kısa bir süre sonra "blog için kullandığım ismin hakkını veriyorum" dedim :D
Ne mi yaptım?
Annemin mobilyalarını boyadım.
Mobilyalarını derken, tam deli işi olsun dedim ve salon takımının yanına bir de yatak odası takımını ekliyeyim dedim :D oldu tam deli işi
Resimleri paylaşmadan önce başlangıç hikayemi anlatmak istiyorum.
Annem, yaklaşık 13 yıl önce aldığı takımlarının rengini hiiiç sevmiyordu.Beyaz her zaman istediği renkti ama o gün onları alması gerekmişti.
Ben de blog aleminde dolanıp yenileme çalışmalarını gördükçe bir şeyler beni dürtüyodu :D Galiba deli damarım :D anneme söylüyordum ama o da "olur mu ki?Naasıl durur ki?" gibi sorularıyla hevesimi kursağımda bırakıyordu.
Taaaa ki bu yaz taşınması gerekinceye kadar.
Boyamayı nasıl yapsak ii olur?Püskürterek mi?Fırçayla yaparsak dalga kalır mı?
O kadar çok karar verip daha sonra profesyonellere bırakalım diye vazgeçtik kiii.
En son, amaaaaan dedik.Yaptıralım gitsin...
Sadece dedik :D çünkü aldığımız fiyattan sonra vazgeçtik :D
Annem, olsun boşver çoluk çocuk zor olur dedi.Ben tabe kafama koydum, bir de meraktan ölecem :D Yapabilecek miyim?Mobilyalar nasıl görünür? vs.
Yok dedim yapalım, bir şekilde hallederiz dedim.
Resim mezunu, AKM'de dekorasyonla ilgili bir işi olan(tam adını bilemiyorum,kusura bakma Şenol ,) ) kuzenim var.Onu arayalım soralım, fikir alalım dedim.
Şenol, zımparasız olmaz dedi ve ertesi gün büyükçe, profesyonel bir zımparayla geldi ve sadece iki gün zımparayala uğraştı.
Onun önerisi selülozik boya oldu.Evde iki tane çocuk ve bir sürü iş olduğu için ve boyanın kuruma süresini göz önünde bulundurunca ben onu istemedim.Su bazlı boya kullanmayı önerdim ama onunda dalga bırakma riski vardı. Daha önce yine blogger bir arkadaşım olan Şenay'cım, evdeki amerikan kapıları zımparalamadan boyadığı bir boyadan bahsetmişti.
JOTUN marka bu boyayı araştırdım.Ahşap dış cephe boyasını önerdiler.Tutunma gücü o kadar iyi ki zımparaladığım bir çok parçayı keşke zımparalamasaydık dedik :D
Odadan balkona çıkartamadığımız büyük bir kaç parçayı zımparasız boyadık.Sonuç diğerleriyle aynı oldu ama daha sonra başına bir şey gelir mi bilemiyorum :D
JOTUN, diğer markalara göre biraz pahalı ama kesinlikle çok kaliteli :D
Gelelim neler yaptığımıza :D önce zımpara(eğer jotun kullanacaksanız bence hiç gerek yok)
sonra tam 6 kat astar :D ne kadar çok kat olursa işiniz o kadar profesyonel oluyor.Üşenmeden boyayın derim :P
Ben iki çocuk ve taşınmak üzere olan bir evde bunu başarabildiysem...
Annem sürekli bitmicek,keşke girişmeseydik gibi bir ton moral bozucu cümle kursada pes etmedim :D
İşimiz 3-5 gün sürünce o binlerce defa pişman oldu ama o kadar parça bir günde boyanamazdı :D
daha sonra destek kuvvet çağrılarına başladı :D Önce sevgili Candoğan daha sonra işin büyüğünü paylaştığım halam el attı veee sanırım 6. günün sonunda işimiz bitmişti.Süreç olarak daha fazla ama iş başında olduğumuz, tam gün olarak herhalde 4-5 gündür.Korkmayın yane :D
O kadar karışıklıkta çok fazla resim çekemedim.En kötüsü ne biliyor musunuz?
Demonte halde bıraktığım mobilyaların yeni eve yerleşmiş halini halâ göremedim :/
Sevgili kardeşimde sadece salona ait iki resim yollamış.Bu kadar laftan sonra yeter artııııııık dediğinizi duyuyoruuum :D
İŞTEEEEEEEEEEEE

 Bir tek bu televizyon sehpasını boyamadık çünkü onun alttaki haline bayıldık ve eskitme olarak bıraktık.Sizce nasıl?





Heeeee! söylemeyi unuttum.Altı kat astardan sonra çooook ince zımparayla özellikle masa ve konsol gibi üzeri kullanılacak eşyaları elle hafifçe sürterek zımparaladım ve son katı daha yoğun olarak sürdüm.
İşte bu da salonda yerleşmiş halleri


Yorumlarınızı çok merak ediyorum amaaaaa :D
Sevgileeer

10 Eylül 2013 Salı

ESİN PERİM FİLİZ'İM

Merhabalaaaaar,
Yine uuup uzuun bir ara verdim ama döndün bu sefer inşallaaaah :D
Ayrıntılara girmeyeceğim bu kadar ara verdim ve ilk yazımı çooook gecikmiş bir teşekkürle yapayım istedim.
Öncelikle özür diliyorum kendisinden.
Kimden mi?
Canım arkadaşım ESİN PERİSİ nden

Efendim, ben internet alemine 1998 yılında giriş yapmış bir vatandaşım.
O zamanlarda bilenler bilir, bu kadar geniş değildi alan.
MIRC diye bir sohbet alanı ve kısıtlı dolanım imkanı vardı.
Daha sonra ICQ, MSN gibi sohbet programları eklendi ve sosyal ağlar böylelike farklı mecralara kaydı ve şimdi bir çoğunu bilmediğim alanlar oluştu.
O dönemlerde kurulan arkadaşlıklar bambaşka olurdu.Aklınızın ucundan geçmeyecek, hiç bilmediğiniz şehirlerden arkadaşlıklar hatta dostluklar kurulurdu.
İstanbul'da yaşadığım için tanıştığım bir çok arkadaşımda oldu.
Hatta haaalâ görüştüğüm arkadaşlarım vardı.
Zaman zaman düşünürdüm, ne garipti ki insan hiç görmediği birinin iyiliğini, halini düşünüyor bazen onun için üzülüyor vs.
Benim için internet arkadaşlıklarım heep iyi andığım insanlarla dolu.
O zamanlarda da derdim ki insan seçebiliyor, iyi yada kötü olanı ve o yüzden beni üzen bir kaç kişi dışında hiç kimse olmamıştı.
Aradan yıllar geçti ve aynı dili konuştuğum, aynı olmasa da benzer şeyleri sevip zevk aldığım hobici arkadaşların platformunda buluştuk Filiz'imle.
İnsan, arada km'ler olsa bile kendine benzeyeni yakalıyabiliyor işte.
Filiz'iim, gönlü zengiiiin, kalbi iyi,becerikli çok ama çok iyi bir arkadaş hatta belki de dost ;)
Bir tek kusuru var :D 
Kendine inanmaması.
O kadar kusur kadı kızında da olur diyorum, ne yapalım :D
İşte bu güzel arkadaşım, bir gn blogunda yayınladığı bir atkıyı çok beğendim diye oturmuş uğraşıp bir tane değil iki tane atkı örmüş, yetmemiş yanında çok güzel iki takımda küpe-bileklik yollamış.
Aslında aylar oldu onları göndereli ama yazamadım bir türlü :(
ÖZÜR DİLERİM FİLİZ'İİİM
Hiç görüp, tanışamadım ama mutlaka bir gün yollarımızın kesişeceğini bildiğim güzel arkadaşım
Çoook ama çoook TEŞEKKÜR EDERİM.
İşte, benim cicilerim 
Sevgileeeer

28 Temmuz 2013 Pazar

SÜTLÜ EKMEK


Merhablaaaar,
Bugün dışarıya çıkmadım.Dünden de pidemiz vardı yeter diye düşündüğüm ve akşam kayınvalideme gitmeyi planladığım için ekmek almamıştım.
Akşam oldu bir de baktım kiii ekmeğimiz yok.Ben zaten tüketmemeye çalışıyorum ama evde iki tane minnak var onlar için bulundurmak gerekiyor.GEçenlerde yine ekmeksiz kalmıştım ve internette bulduğum sütlü ekmek tarfini unum az olduğu için yarım ölçüden yapmıştım ve çocuklar neredeyse içine düşeceklerdi :D
Bugün de hemencik yapayım dedim :D Hemencik derken mayalanması ve pişmesiyle en az 2 saati buluyor ama çoook güzel oluyor.
Bu sefer resimledim ehehhehehe sizlerle paylaşayım dedim.
 4 su bardağı unu 
1 tatlı kaşığı kuru mayayı
1 tatlı kaşığı (silme) tuz
1/2 tatlı kaşığı toz şekeri bir kapta karıştırdım.
 Ortasını havuz yapıp 
1,5 su bardağı ılık sütü ekledim.
 Hamuru önce elimle iyice karışıncaya kadar mıncukladım :) daha sonra kaşık yardımıyla karıştırdım çünkü oldukça yumuşak kıvamlı oluyor.Daha sonra 1,5 saat mayalanması için beklettim.Ben, daha çabuk mayalanması için fırını 100 derecede önceden ılıttım ve kabın kapağını kapatıp fırında mayalandırdım.

Bu da mayalanıp kabarmış hali

 Mayalanan hamurun içinde oluşan gazın çıkması için alttan alttan alarak karıştırdım.

 Daha önce yaptığımda da kek kalıbına koymuştum :D dilimlemek çok kolay oluyor ve görüntü çok güzel, çocuklar bayılıyorlar :D
 İşteeeee! Piştiii :D Nasıl amaaaa?
Önce 180 derecede 20-30 dk. pişirdim sonra 200 derecede bir 15 dk. daha pişirdim.
Kim inanır ekmek olduğuna ehehhehhehhehe 
:)))))
Ben bu işi çok sevdim hele hele çocuklar bayıldıkça ben de mest oldum.
Sevgileeer...

19 Temmuz 2013 Cuma

ASIR GEÇMİŞ GİBİ


Uzuuuun uuuuupuzun bir aradan sonra 
MERHABALAAAAR,
Yıllardır yazmıyormuşum gibi geldi :D
An itibariyle, iki ayı geçkin bir süredir yazı yazmamış, blogu çoook ihmal etmişim :D
Okullar kapanmadan önce çocukların gösteri telaşı, sonrasında tatilda ufak kaçamaklar derken yazamadım işte :(
Bir süredir  de hiiiç bir şey yapmak gelmiyordu içimden.
Bugün, çok sevgili arkadaşım EsenCan'ımın
"hadi selcen hadiii" mesajı harekete geçirdi ve artık yazayım dedim :)
Yine çok konuştum :D
Eeeee! sizler nasılsınız?Neler neler yaptınız kim bilir?
Ara ara baktım ama yazmadım :/
Ben, bu geçen iki ayda boş durmadım elbet :D 
Eeee! biraz anlatayım bare :D
Dediğim gibi önce güzel bebeklerimin yılsonu gösterisi Dünyalar güzeli kızımın mezuniyetini yaptık.İlk diplomamızı alıp,kebimizi attık çok şükür :D



 Minik adamımda gösteri yaptı tabii kiii , bütün okul çok güzel hazırlandı ve çok da güzel bir gösteri çıkarttılar.
 Eeee! hep eğlendirmek olmaz, biz de eğlenirz deiler ve attılar kendilerini meydana :D

 Ben giyip denemesem olur muuu? :D darısı başına cücüğüüüm
 Pekiiii öğretmenlerimiiin ve velilerin coşmaya hakkı yok muuu? Bu resmi ekledim çünkü benim için tarih olan görüntülerdendir :D bir düğünümde oynamışlığım var bir de burada.
Gösteriyi bitirdik, hemen İstanbul'a koşalım dedim :D tatili bir hafta erken başlattık hatta.
Annem taşınacaktı, ona yardım etmek istedim.Gittik hemen bir ev bulduk ve tuttuk.
Oooh! dedim, ev işi hemen halledildi bir kaç günde de taşırız, sonra ben de arkadaşlarımla hasret gideririm dediiim ammaaaa öyle olmadıı  :/  :)
Bir işe kalkıştık ki sormayın.Annemin venge rengi mobilyalarını boyayalım dedik.Aldığından beri renklerini beğenmiyordu ve açık renk istiyordu.Ben de marifetli arkadaşlarımda görüyor ve gıptayla bakıyordum.
Gözümüzü karartıp vurduk zımparayı :D hem salon takımını hem de yatak odası takımını boyama giriştik.
Onun için ayrı bir yazı yazacağım tabii ki :D ama şimdilik bunlar var

Maalesef yerleştiremeden gelmek zorunda kaldım Ankara'ya.

Ankara'ya geldim çünkü çok sevgili eşim, yarim bu sene KPSS sınavına girdi.Onu yalnız bırakmak istemedeim yanında olayım sitedim.
Neyse bu boyama işlerinin arasında bir de çok cici hediyeler yaptım bebeği olacak yakınlarıma :D

Bez pasta 
Bunları yaparken çok ama çok mutluydum :D
Sipariş alıp yapıcam ve diğerlerinide daha sonra ayrı bir yazıda paylaşacağım elbette
Hatta farklı sürprizlerimde olabiliiir ;)
Ammaaaaaan, iki aylık yazdım herhaldee :D ama idare edin beaa
Yorumlarınız çoooook özlediiim, hepinizi öperiiim.Şimdi artık sahur yapmalıyım :D
Allah'a emanet olun,yorumlarınız esirgemeyin emi
Sevgiler....

15 Mayıs 2013 Çarşamba

İLK BEBEK ŞEKERLERİİİM

Merhabalaaaar,

Çok ama çok özlemişim buraları, yazmayı ve bir şeyler paylaşmayı.
Yoğunluk ve hastalıklardan vakit ayırıp hiç bir şey paylaşamadım sizlerle.
Anlatacak ve paylaşacak o kadar çok şey var ki aslında...
Nereden başlasam, ne anlatsam bilemediğim için yazamıyorum, tıkanıyorum :D
Geçen haftayı Mehmet'imin hastalığıyla geçirdik.
Öyle ki okuldaki anneler günü etkinliğine bile kalmadan daha önce bahsettiğim doktorumuza göstermek için İstanbul yolculuğumuza erken çıktık.
İstanbul'a daha önce hazırladığım, muzur body yazısında bahsettiğim Mustafa Yiğit'imizin 40 mevlüdü ve Sünnet okuması için gidecektik zaten ama erken çıktık.
Küçük adamın güzelliğini paylaşmayı çok istedim ama babası paylaşılmasını istemediği için resim ekleyemiyorum :/
Çoook tatlı, tosbaaa bir şey :D
İnsan bebek görünce hormonları hızlı çalışıp "sen de doğur bir tane" demiyor değil :D
Mustafa Yiğit'i gördükten sonra dönüş yolumuzda Adapazarı'na uğrayarak 
İpeeek gibi bir bebek sevdik.
İpek kız, eşim Faruk'un kuzeninin bebeği.Daha bir haftalık bile değildi, o kadar güzel kiii miiiis gibi de kokuyorlaaaaar.
Gitmeden önce Mustafa Yiğit için mevlüt hediyesi hazırladım bakalım beğenecek misiniz?




Sıra İpek kız da ama maalesef şimdi de Sena'm hasta ve ateşini düşürmekte zorlanıyoruz.
Eğer vakit ayıra bilirsem hazırlayıp göndereceğim.
İpek kıza bir de body sözüm var.
Tamamladığımda onları da paylaşırım.
Şimdilik hoşça kalın, yorumlarınızı da esirgemeyin lütfeeeen :D
Sevgileeer...

NOT: Şekerlerden sipariş alıyorum 

29 Nisan 2013 Pazartesi

FUAR GÜNCESİ

Merhabalaaaaaaaaaaaaar,

İşte geldim burdayıııım :)
Evet, fuarı bitirdik ve artık blog alemlerine geri döndük ehehhehhe.
Nasılsınız?Herkes iyi mi?Yokluğumuzda bir terslik, bir durum olmadı inşallah.
Ben buradan dedikoduları çok  merak ediyorum.
Tabii siz deee fuar dedikodularını dfeğil mi? :D

Fuar, maddi anlamda fiyasko, manevi anlamda harika geçti.
Öncelikle, maddi ve manevi, her konudaki desteği için 
Yöneticisi sevgili Tevfik Elçioğlu beye
Fuar boyunca yazılarıyla desteğini esirgemeyen grafiksaati ekibinden sevgili Belgin hanıma,
Fuarla ilgili paylaşımlarını bıkıp usanmadan sürdüren ve yine grafiksaati ailesinden 
bayanbilen Banu ve Buse hanıma
Bizi ziyaret ederek varlıklarıyla mutlu eden çok sevgili blogger arkadaşlarımız
Nalan'ın evi  bloğunun sahibesi Nalan hanım ve İkn Design bloğunun sahibesi İlknur hanıma sonsuz teşekkürler.
Tabiiii en büyük teşekkür aile fertlerimizee 
Benim minnak çocuklarımaaa,Serpil'cimin çocuklarınaa,annemeee,kayınvalidem ve kayın pederime.
Hazırlık aşamasında ve fuar süresince(evde bulunduğu süreçte :D ) beni destekleyen ve yardımcı olan SEVDÜCEMEE :) (biraz torpilli tabe)
ama en ve en çok 
Sevgili kız kardeşim, bir çoğunuzun Ben'ce fikirler bloğunun sahibesi Gökcen'ciğimee
Fuarda satılacak her işi kendi işi gibi benimseyerek (hatta bazen benden daha fazla:D) bütün işlerimize koşarak hep yanımda olduğu için 
SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİİİ BİR DE SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTEDİM.

Tabiii bitmediiiii :D
Benimle birlikte bir çılgınlık yapıp, deli cesaretiyle bu fuar işine atılan çok sevgili arkadaşım Serpil'ime,
Bizim, böylesi keyifli bir işe girmemize vesile olan
çok sevgili Alanay bloğunun sahibesi Dolişimizeee.
Daha çoook teşekkür vardır ama yeter artık :D geri kalanını başka bir yazıya eklerim.
Gelelim fuara :D aslında maddi olarak içeri girdiğimiz ama manevi anlamda getirilerinin çok olduğu bir tecrübe oldu bizim için.
Çok güzel 10 gün geçirdik, güzel insanlarla tanıştık.
Aslında o kadar çok şey var ki anlatmak istediğim ama tıkandım :D
İnşallah başka bir yazıda paylaşırım hissettiklerimi.
Şimdi çooook yorgunum.
İşte şimdilik bir kaç kare










 TEŞEKKÜRLERİN EN EN EN EN EEEEEEEN KOCAMANI
(atlama eşşekliğimi affet emi:) )

KIZ KARDEŞİMİN ÇOK ÇOK ÇOK SEVGİLİ EŞİİİİİİ
ERDİNÇ GÜRBÜZ (Haruncuğum) için
KARISINI BİZE TESLİM EDİP ÇOCUKLARIN PATIRTISINA MARUZ KALDI HAFTALARCA :))
ENÜŞTEEEEEE! SENİ SEVİYORUM, BENİ AFFEEEET .)

Translate

HAYDİ BURADAN DA BAKIN

HAYDİ BURADAN DA BAKIN
10marifet

Copyright: Her hakkı saklıdır

Copyright: Her hakkı saklıdır
Creative Commons Lisansı DELİ İŞİ BUNLAAAR :) by Ayşe Selcen Kan Atılgan is licensed under a Creative Commons Attribution-Gayriticari-NoDerivs 3.0 Unported License. Linkteki çalışma baz alınarak yapılmıştır http://deliisibunlar.blogspot.com. Bu lisansın kapsamı dışındaki izinler http://deliisibunlar.blogspot.com adresinde mevcut olabilir.